kulak asmak
|
elini kulağına atmak
|
baş ağır gerek, kulak sağır
|
bir kulağından girip öbür kulağından çıkmak
|
(bir şeye) kulak (kulaklarını) tıkamak
|
(bir şeye) kulak vermek
|
(birinin) kulağını bükmek
|
(birinin) kulağını çekmek
|
(birinin) kulağını çınlatmak
|
(birinin) kulağının zarı patlamak
|