tutkulaşma
|
tutkulaşmak
|
yelken kulak
|
yelken kulaklı
|
kulağını açmak
|
sözü söyle alana, kulağında kalana
|
uzun kulaktan haber almak
|
boynuz kulaktan sonra çıkar, ama kulağı geçer
|
anamın (babamın) öleceğini bilseydim kulağı dolu darıya satardım
|
kulak arkası (ardı) etmek
|