hevesi kursağında (boğazında veya içinde) kalmak
|
(şuna veya buna) kalsa (kalırsa)
|
(şundan veya bundan) kalır yeri yok
|
canına geçmek (işlemek veya kar etmek)
|
cereyan çarpmak
|
cereyanda kalmak
|
cevabı dikmek (dayamak veya yapıştırmak)
|
eli cebine (cüzdanına veya kesesine) gitmemek (varmamak)
|
çan çan etmek (ötmek veya konuşmak)
|
etekleri zil (ıslık veya çalpara) çalmak
|