veya
|
veyahut
|
akın (beyazın) adı (var), karanın (esmerin) tadı (var)
|
beyazın (akın) adı (var), esmerin (karanın) tadı (var)
|
(üstünden veya paçalarından) kibarlık akmak
|
(birinden veya bir şeyden) cesaret almak (bulmak)
|
(birine) tavır almak (takınmak veya koymak)
|
içeriye atmak (almak veya tıkmak)
|
yüzü karışmak (allak bullak olmak veya alabora olmak)
|
hık demiş (anasının veya babasının) burnundan düşmüş
|