dede (dedesi) koruk yer, torununun dişi kamaşır
|
değme sarhoşa yıkılana kadar gitsin
|
dehşete kapılmak (düşmek)
|
deli deliden hoşlanır, imam ölüden
|
deli saraylı gibi
|
demir ıslanmaz, deli uslanmaz
|
demir tavında dövülür
|
Demoklesin kılıcı
|
dengeli kılmak
|
dengiyle karşılamak
|