sözü dağıtmak
|
suratını dağıtmak
|
şeytanın dostluğu darağacına kadardır
|
tadı damağında kalmak
|
tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış
|
testi kırılsa da kulpu elde kalır
|
tutunacak dalı olmak
|
tuzlayayım da kokmayasın (kokma)
|
ulu ağacın gürültüsü dal ile, mutlu evin yakışığı döl ile
|
ulufe vermek (dağıtmak)
|