Ökseotu Nasıl toplanır? Nelere iyi gelir?

Ökseotu Nasıl toplanır? Nelere iyi gelir?

  • 01 Ocak 2021 16:38
  • Son Güncelleme: 22 Ekim 2021 13:00

Ökseotu Nasıl toplanır? Nelere iyi gelir?

Hem şifa hem zehir Ökseotu Nasıl toplanır? Nelere iyi gelir?

Şimdi ökseotu zamanı. Bu şifalı bitkinin yaprakları ve sapları Mart-Nisan aylarında toplanır. Kıyılıp kurutulduktan sonra çay olarak tüketilebilir. Bir çok faydasının yanında epilepsi hastalığına karşı en iyi ilaç olarak biliniyor.

Yerel olarak çekem, purç, gökçe, gevele, güvelek ve gövelek adlarıyla tanınır ökseotu. Saçak köklerinin yardımıyla yapraklı ağaçlarda, çam ve köknar gibi yumuşak odunlu ağaçlarda asalak olarak yaşayan bu dostumuzu neredeyse tanımayan yoktur. Kendisini barındıran ağacın yüksek dallarının üstünde yuvarlak bir top biçiminde yetişir. Her zaman yeşil olan yapraklarını dökmez. Meyveleri bezelye veya nohut büyüklüğünde olup, parlak beyaz renkli ve cama benzer, içi ise kaygan ve yapışkandır. Bu beyaz yapışkan madde insanlar için zehirlidir, ancak onlarla beslenen kuşlara zararı dokunmaz. Bitki rezin, saponinler, organik asitler, alkaloitler, viscotoxin, acetylcholin, lectine, inosit ve müsilaj taşımaktadır. Çok eski zamanlardan beri şifalı özelliği bilinir.

Nasıl toplanır?: Ekim başından aralık ortasına kadar veya mart-nisan aylarında toplanan yapraklar ve saplar ince ince kıyılarak gölgede kurutulur. Bu zamanın dışında toplanılan ökseotu şifalı değildir. Mart ve nisan’da henüz meyve vermediği için yaprak ve sapları bu zamanda toplamak kolay olur. Ökseotunun yaprak ve sapları zehirli değildir, ama meyveleri zehirlidir.

Nelere iyi gelir?: Eski halk hekimleri bitkiyi, epilepsiye karşı en iyi ilaç olarak kullanırlardı. Günümüzde de ökseotu, kronik kramplara ve histeri krizlerine karşı öneriliyor. Salgı sistemini etkileyebildiği için, yetkin bir metabolizma etkileyici bitki olma özelliğine de sahip. Pankreas üzerindeki etkisi öyle büyüktür ki, ara verilmeden sürdürülen çay kürü sayesinde, şeker hastalığının oluşmasına yol açan dengesizlikler ortadan kalkabilir. Özellikle metabolizma hastaları, 6 ay boyunca ökseotu çayına devam etmelidir.

Hormon dengesinin bozuk olduğu hallerde de bu dostumuz hep yanımızda. Bu durumlarda, günde en az 2 bardak çay, sabah ve akşam içilmelidir. Atardamar sertliğinde ökseotu çok etkilidir. Kalp krizine karşı da önerilecek bir şifalı bitkidir ve koruyucu olması amacıyla önceden, aksatmadan çayı içildiğinde, bu tür bir problemle karşılaşma ihtimali azdır. Eğer bir kalp krizi geçirilmişse, 6 hafta boyunca günde 3 bardak, 3 hafta boyunca günde 2 bardak ve 2 hafta boyunca günde 1 bardak bitki çayı içilmelidir. Ancak bu kürün uygulanmasında, ilk bardak kahvaltıdan önce ve sonra, ikinci bardak öğle yemeğinden önce ve sonra olmak üzere, hep yarım bardak olarak içilmesine dikkat edilmelidir. Çay kan durdurucu olarak da kullanılır. Soğuk olarak buruna çekildiğinde, burun kanamasını durdurur.

Ökseotu, en etkili kalp ve kan dolaşımı ilacı olarak da bilinir. Bitkinin içeriğinde, bünye düzenini normalleştiren maddeler bulunduğundan, yüksek tansiyon aşağı çekilirken, düşük tansiyon da yükseltilir. Menopoz döneminde, kalp çarpıntısı ve düzensizlikleri, duygu coşkunlukları, korku ve soluk alma zorluklarına karşı, birkaç ay boyunca ökseotu çayı içilmelidir. Son zamanlarda, ökseotunun, kanserden koruyucu ve kansere karşı etkili ilaçlarda kullanmaya başlandığını da ifade edelim.

Ökseotu meyvelerinin yakı sakızı ile ezilmesi sonucu elde edilen karışım, yakı halinde romatizma ağrılarının giderilmesinde de kullanılmaktadır.

UYARI

Ökseotu zehirli bir bitkidir ve kesinlikle bir hekime danışılmadan kullanılmamalıdır. Nasıl kullanalım?

Çay: Ökseotu çayı sadece soğuk su ile hazırlanır. İnce kıyılmış yarım tatlı kaşığı bitki (yaprak ve sap), orta boy bir su bardağı dolusu soğuk suda gece boyunca bekletilir, sabahleyin hafifçe ısıtılır ve süzülür. Çay gün boyuna yayılarak yemeklerden önce ve yemek aralarında yudumlanarak yavaş yavaş içilir.

Taze bitki özsuyu: Taze yapraklar ve ilk saplar yıkanır ve nemliyken mutfak robotunda sıkılarak elde edilir.

Merhem: Taze beyaz meyveler ezilerek, içyağı veya tereyağı ile iyice karıştırılır ve sadece dıştan kullanılmalıdır.

YAZI – NEŞE KUTLUTAŞ