(bir yeri) yol etmek
|
(bir yerin, bir şeyin) havasını teneffüs etmek
|
(bir yerin) içinden olmak
|
(birini) yer kabul etmez
|
(birinin) kanını yerde koymak
|
(birinin) öl dediği yerde ölmek, kal dediği yerde kalmak
|
(birinin) sırtını yere getirmek
|
ekmediği yerden biter
|
eşek bile bir düştüğü yere bir daha düşmez
|
kafayı (bir yere) vurmak
|