boğuntuya getirmek
|
borç etmek (yapmak)
|
boya tutmak
|
boya vurmak (çekmek, sürmek)
|
bozuntuya uğramak
|
(çocuk) boya çekmek
|
dünyaya yuf borusu öttürmek
|
eli boşa ağa uyur derler; eli doluya ağa buyur derler
|
gözünden (gözlerinden) yaş (yaşlar) boşanmak
|
gözyaşına boğulmak
|