göz önünde tutmak (bulundurmak)
|
gözleri buğulanmak (bulutlanmak)
|
sinir buhranına tutulmak
|
sübut bulmak
|
vücut bulmak
|
ağustosta yatanı, zemheride büvelek tutar
|
büyüsüne kapılmak (tutulmak)
|
dut yemiş bülbüle dönmek
|
caddeyi tutmak
|
çıkmadık canda umut var
|