(bir şeyi) zimmetine geçirmek
|
(bir şeyin, bir kimsenin) üstüne üstüne gitmek
|
(bir şeyin) davasını gütmek
|
(bir şeyin) dümenini elinde tutmak
|
(bir şeyin) eti kemiği
|
(bir şeyin) hastası olmak
|
(bir şeyin) içine etmek (sıçmak)
|
(bir şeyin) kefaretini ödemek
|
(bir şeyin) telaşına dalmak
|
(bir şeyin) üstüne gelmek
|