(birinin) sırtından geçinmek
|
(birinin) sırtından (para) kazanmak
|
(birinin) sırtını sıvazlamak
|
(birinin) sırtını yere getirmek
|
(birinin) tırnağı olamamak
|
(birinin) tırnaklarını sökmek
|
boğazına bir yumruk tıkanmak (gelip oturmak)
|
fare çıktığı deliği bilir
|
fırsatı ganimet bilmek
|
hatır gönül bilmek (saymak veya tanımak)
|