(bir şey birinin) zihnini kurcalamak (tırmalamak)
|
(bir şeye) kulak (kulaklarını) tıkamak
|
(bir şeyi) katık etmek
|
(bir şeyi) masaya yatırmak
|
(bir yeri) patırtıya vermek
|
birbiri için yaratılmış olmak
|
(birine bir şey) vız gelip tırıs gitmek
|
(birine) kastı olmak
|
(birine) sırtını dayamak (vermek)
|
(birinin) ağzını tıkamak
|