bir ayak üstünde kırk yalanın belini bükmek
|
dört ayak üstüne düşmek
|
gözünü üstünden ayırmamak
|
seyrek git sen (sıkça varma) dostuna, kalksın ayak üstüne
|
baş üstünde tutmak
|
başı üstünde yeri olmak
|
başım gözüm üstüne
|
(bir şeyin) üstüne bir bardak (soğuk) su içmek
|
can baş üstüne
|
tam üstüne basmak
|