bilmemek ayıp değil, öğrenmemek (sormamak) ayıp
|
az veren candan, çok veren maldan
|
bakmakla usta olunsa (öğrense), köpekler (kediler) kasap olurdu (kasaplığı öğrenirdi)
|
destursuz bağa gireni sopa ile kovarlar
|
köre renkten bahsolunmaz
|
öküzün trene baktığı gibi bakmak
|
sanatına hor bakan (sanatını hor gören) boğazına torba takar
|
rengini belli etmek
|
bıçağı kestiren kendi suyu, insanı sevdiren kendi huyu
|
(bir şeye) renk gelmek
|