ala keçiyi gören içi dolu yağ sanır
|
elini veren kolunu alamaz
|
renk almak
|
veren el, alandan üstündür
|
zahirenin (çiftçinin) ambarı sabanın ucundadır
|
araba devrilince (kırıldıktan sonra, kırılınca) yol gösteren çok olur
|
araları şekerrenk (serin) olmak
|
erine göre bağla başını, tencerene göre kaynat (pişir) aşını
|
perende atmak
|
usta yanında perende atılmaz
|