meydanı (birine veya bir şeye) bırakmak
|
sınıfta bırakmak
|
yapmadığını bırakmamak
|
ağzının tadını bilmek
|
bin bilsen de bir bilene danış
|
bir elmanın yarısı o, yarısı bu
|
(bir işin) hamallığını etmek (yapmak)
|
bir kolayını bulmak
|
bir sıkımlık canı olmak
|
(bir şey, birinin) ağzının kaşığı (kalıbı, lokması) olmamak
|