gözü (gözleri) (bir şeyde, bir şeyin üzerinde) olmak
|
gözünü (gözlerini) (bir şeye) dikmek
|
günlerden bir gün
|
haline köpekler bile güler
|
içinden bir şeyler kopmak
|
küplere binmek
|
mısıra yağmur geliyor demişler, çapan birlik mi demiş
|
olsa ile bulsayı ekmişler, yel ile yuf bitmiş
|
oynamasını bilmeyen kız yerim dar demiş; yerini genişletmişler (bollatmışlar), gerim (yenim) dar demiş
|
eli boşa ağa uyur derler; eli doluya ağa buyur derler
|