(birini veya bir şeyi) kendi haline bırakmak
|
(birini) yarı yolda bırakmak
|
(birinin) yakasını bırakmamak
|
meydanı (birine veya bir şeye) bırakmak
|
ağız burun birbirine karışmak
|
(bir durum birinin) sinirine dokunmak
|
(bir işi birinin) sütüne havale etmek
|
(bir işin) ipleri birinin elinde olmak
|
(bir şey birine) haram olmak
|
(bir şey, birinin) ağzının kaşığı (kalıbı, lokması) olmamak
|