davul birinin boynunda, tokmak bir başkasının elinde
|
kabak (birinin) başına (başında) patlamak
|
rüşvet kapıdan girince insaf (iman) bacadan (pencereden) çıkar
|
saçı başı birbirine karışmak
|
sade pirinç zerde olmaz, bal gerektir kazana; baba malı tez tükenir evlat gerek kazana
|
(bir şey birinin) belini bükmek
|
(birine) sempati duymak (beslemek)
|
(birini) hacı bekler gibi beklemek
|
(birine, bir şeye) pabuç bırakmamak
|
(birini veya bir şeyi) gölgede bırakmak
|