(birini) gözüm görmesin
|
(birini veya bir şeyi) gözü kesmek
|
(birini veya bir şeyi) gözü kesmemek
|
(birini veya bir şeyi) gözü tutmak
|
(birinin) gözlerine mil çekmek
|
(birinin) gözü önünde
|
(birinin) gözüne girmek
|
(birinin) gözünü korkutmak
|
dört göz bir evlat için
|
gözü (gözleri) (bir şeyde, bir şeyin üzerinde) olmak
|