isteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü kara
|
işi (bir şeye) vurmak
|
kabahati (birine, bir şeye) yüklemek
|
kendine (herhangi bir şeye) ... süsü vermek
|
malını yemesini bilmeyen zengin, her gün züğürttür
|
meydan (birine veya bir şeye) kalmamak
|
oynamasını bilmeyen kız yerim dar demiş; yerini genişletmişler (bollatmışlar), gerim (yenim) dar demiş
|
tuz ekmek hakkını bilmeyen kör olur
|
ürümesini bilmeyen köpek sürüye kurt getirir
|
yerini bilmeyen, yılda bir kat urba eskitir
|