Sonuçlar
(bir şeye) gözü (gözleri) takılmak
(bir şeye) gözünü yummak
(bir şeye) haciz koymak
(bir şeye) kanaat getirmek
(bir şeye) ket vurmak
(bir şeye, kimseye) yazık etmek
(bir şeye) kul olmak
(bir şeye) kulak (kulaklarını) tıkamak
(bir şeye) kulak vermek
(bir şeye) kuvvet vermek