çok bilen (söyleyen) çok yanılır
|
dağarcıkta bir şey kalmamak
|
dalmasını bilmeyen ördek, kıçından dalar
|
deveyi yardan uçuran bir tutam ottur
|
doğru bilinmeyince eğri bilinmez
|
dünya Süleymana bile kalmamış
|
elinden bir iş (şey) gelmemek
|
erkek getirmeyi, kadın yetirmeyi bilmeli
|
gönüller bir olunca samanlık seyran olur
|
gözü (gözleri) (bir şeyde, bir şeyin üzerinde) olmak
|