pilav yiyen kaşığını yanında (belinde) taşır
|
bir elini bırakıp ötekini öpmek
|
(elinden gelse, bıraksalar) bir kaşık suda boğmak
|
bir elin nesi var, iki elin sesi var
|
bir elin sesi çıkmaz
|
(bir iş) elinde olmak
|
(bir işin) ipleri birinin elinde olmak
|
bir (sağ) elinin verdiğini öbür (sol) elin duymasın (görmesin)
|
(bir şeye) elini sürmemek
|
(bir şeyin) dümenini elinde tutmak
|