(bir şeyden) hayır yok
|
(bir şeyden) ileri gelmek
|
(bir şeyden) mana (manası) çıkmak
|
(bir şeyden) söz etmek
|
(bir şeyi) deve yapmak (etmek)
|
(bir şeyi) içinde duymak
|
(bir şeyin) delisi (olmak)
|
(bir şeyin) derdine düşmek
|
(bir şeyin) dümenini elinde tutmak
|
(bir şeyin) kefaretini ödemek
|