bir dediği iki olmamak
|
bir dereceye kadar
|
bir deri bir kemik (kalmak)
|
bir dudağı yerde bir dudağı gökte
|
bir evde iki kız, biri çuvaldız biri biz
|
bir fende kazık kakmak (çakmak)
|
bir iki derken
|
(bir iş) elinde olmak
|
(bir iş) kağıt üzerinde (üstünde) kalmak
|
(bir iş) sürüncemede kalmak
|