karalar bağlamak (giymek)
|
kıskıvrak yakalamak (bağlamak)
|
kuru başına kalmak
|
kusura bakmamak (kalmamak)
|
laf söyledi bal kabağı!
|
miri malı balık kılçığıdır, yutulmaz
|
ne dağda bağım var, ne çakaldan davam
|
oğlanınki oğul balı, kızınki bahçe gülü
|
öfke baldan tatlıdır
|
önce baldın, pekmez oldun; şimdi para etmez oldun
|