avradı eri saklar, peyniri deri
|
avrat (kadın) malı, kapı mandalı
|
erkek sel, kadın (avrat) göl
|
bir baba dokuz evladı besler, dokuz evlat bir babayı beslemez
|
(birinin) bıraktığı (bağladığı) yerde (çayırda) otlamak
|
davulu biz çaldık, parsayı başkası topladı
|
feryadı basmak
|
ısıramadığın (bükemediğin) eli öp başına ko
|
tadına bakmak
|
ummadığın taş baş yarar
|