gözü (gözleri) (bir şeyde, bir şeyin üzerinde) olmak
|
gözünü (gözlerini) (bir şeye) dikmek
|
hatırına bir şey gelmesin
|
her şeyin vakti var, horoz bile vaktinde öter
|
(herhangi bir şey) pahasına
|
(herhangi bir şeye) varıncaya kadar
|
(herhangi bir şeyi) sokakta bulmamak
|
(herhangi bir şeyi) şekle sokmak (koymak)
|
içinden bir şeyler kopmak
|
işi (bir şeye) vurmak
|