bir lokma bir hırka
|
biz kırk kişiyiz, birbirimizi biliriz
|
kırk bir (buçuk) kere maşallah!
|
kırk gün günahkar, bir gün tövbekar
|
kırk hırsız bir çıplağı soyamamış
|
kırkından sonra saz çalmak
|
kırk kapının ipini çekmek
|
çiftçinin karnını yarmışlar, kırk tane gelecek yıl çıkmış
|
kırkı çıkmak
|
sarımsağı gelin etmişler de kırk gün kokusu çıkmamış
|