üçler yediler kırklar
|
bir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardır
|
bir adama kırk gün (deli dersen deli, akıllı dersen akıllı olur) ne dersen o olur
|
ayının kırk türküsü var, kırkı da ahlat üstüne
|
bir deli kuyuya bir taş atar, kırk akıllı çıkaramazmış
|
altı aylık seyislikle kırk yıllık fışkı karıştırılmaz
|
kırdığı koz (ceviz) kırkı (bini) aşmak
|
atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
|
kırkından sonra at olup da kuyruk mu sallayacak
|
kırk gün taban eti, bir gün av eti
|