kazan kaldırmak (devirmek)
|
kırk dereden su getirmek
|
para ile değil, sıra ile
|
pek yaş olma, sıkılırsın; pek de kuru olma, kırılırsın
|
taş ne kadar ıslanırsa, deli o kadar uslanır
|
tüccar züğürtleyince eski defterleri karıştırır
|
yaptığı hayır, ürküttüğü kurbağaya değmemek
|
yetimi okşamışlar, vay sırtım demiş
|
zurnanın zırt dediği yer
|
sınır dışı etmek
|