araba devrilince (kırıldıktan sonra, kırılınca) yol gösteren çok olur
|
elmanın dibi göl, armudun dibi yol
|
yol aramak
|
zengin arabasını dağdan aşırır, fakir düz ovada yolunu şaşırır
|
dağ ne kadar yüce olsa yol üstünden aşar
|
danışan dağı aşmış, danışmayan düz yolda şaşmış
|
danışan dağı aşmış, danışmayanın yolu şaşmış
|
at yiğidin yoldaşıdır
|
atın varken yol tanı, ağan varken el tanı
|
aynı yolun yolcusu (olmak)
|