yaman komşu, yaman avrat, yaman at; birinden göç, birin boşa, birin sat
|
biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar
|
bey mi yaman, el mi yaman
|
el mi yaman bey mi yaman el yaman!
|
(birine) sırtını dayamak (vermek)
|
kırk hırsız bir çıplağı soyamamış
|
kana boyamak (bulamak)
|
delik büyük, yama küçük
|
cevabı dikmek (dayamak veya yapıştırmak)
|
göğe merdiven dayamış
|