ziyadar
|
yel kayadan ne koparır (alır, anlar, aparır)
|
pekmez gibi malın olsun, Antakyadan sinek gelir
|
dünyada tasasız baş bostan korkuluğunda bulunur
|
dünyadan el etek (elini eteğini) çekmek
|
dünyadan geçmek (el çekmek)
|
dünya malı dünyada kalır
|
dünyadan haberi olmamak
|