(birine) meydan dayağı çekmek
|
(birine) sırtını dayamak (vermek)
|
(birine veya bir şeye) söz geçirmek
|
(birine veya bir şeye) taş çıkarmak (çıkartmak)
|
(birine veya biriyle) ters düşmek
|
(birine) yağcılık etmek
|
(birini) burnundan yakalamak
|
(birini) maskaraya çevirmek
|
(birini) paravan yapmak
|
(birini veya bir şeyi) göklere çıkarmak
|