Yağar
|
yağar
|
bahtsızın bağına yağmur, ya taş yağar ya dolu
|
eskiye rağbet (itibar) olsaydı bitpazarına nur yağardı
|
yağmur yağarken küpünü doldurmak
|
itin (köpeğin) duası kabul (makbul) olsa (-ydı) gökten kemik yağar (-dı)
|
onmadık yılın yağmuru harman vakti yağar
|
taş yağar kıyamet koparken
|