yırtmak
|
yırttırma
|
yırttırmak
|
akıllı düşman akılsız dosttan hayırlıdır
|
niyet hayır, akıbet hayır (selamet)
|
yakın (hayırlı) dost (komşu) uzak (hayırsız) hısımdan (akrabadan) yeğdir (iyidir)
|
hayır dua almak
|
ar ve haya perdesi yırtılmak
|
el elin eşeğini yırlaya yırlaya, kendi eşeğini terleye terleye arar
|
elmayı çayıra, armudu bayıra
|