al aşağı vur yukarı
|
al birini, vur ötekine (birine)
|
alaya vurmak
|
altın yumurtlayan tavuk
|
av vuranın değil, alanın
|
avucunun içine almak
|
başına vur, ağzından lokmasını al
|
bir avuç altının olacağına bir avuç toprağın olsun
|
eşeğe altın semer vursalar yine eşektir
|
randevu almak
|