belini vermek
|
bıkkınlık vermek
|
izlenim (izlemini) bırakmak (vermek)
|
sakal bırakmak (koyuvermek veya salıvermek veya uzatmak)
|
(bir işe) kendini vermek (vurmak veya çalmak)
|
(bir şeye) cila vermek
|
(bir şeye) kulak vermek
|
(bir şeye) kuvvet vermek
|
(bir şeyi) geri vermek
|
(bir yeri) curcunaya çevirmek (döndürmek veya vermek)
|