el için kuyu kazan, evvela kendisi düşer
|
hevesine düşmek
|
kapana düşmek (girmek veya kısılmak veya koymak veya tutulmak veya yakalanmak)
|
kuvvetten düşmek
|
verim düşürmek
|
vesveseye düşmek
|
makaraları koyuvermek (zapt edememek, salıvermek)
|
ekmeğini ekmekçiye ver, yarısını yerse helal olsun
|
kasımdan on gün evvel ek, on gün sonra ekme
|
köpek ekmek veren (yediği) kapıyı tanır
|