yuvarlayıverme
|
yuvarlayıvermek
|
yuvarölçer
|
zabıt varakası
|
bir abam (postum) var atarım, nerede olsam yatarım
|
bir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardır
|
tamah varken müflis acından ölür
|
aç it fırın duvarını deler
|
açma sırrını dostuna, dostunun dostu vardır o da söyler dostuna
|
akil isen açma sırrın dostuna, çünkü dostun dostu vardır, o da söyler dostuna
|