bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı (hakkı) vardır
|
(bir işi birinin) sütüne havale etmek
|
bir kötünün yedi mahalleye zararı vardır (dokunur)
|
(bir şey, bir) vadiye dökülmek
|
(bir şey, birinin) vazifesinden olmak
|
(bir şeyin) davasını gütmek
|
(bir şeyin) divanesi olmak
|
(bir şeyin) künhüne varmak
|
bir varmış bir yokmuş
|
(bir yer) karınca yuvası gibi kaynamak
|