Yol Gösteren, Kılavuz
|
Yol Gösterici, Klavuz, Belek, Belet, Bedreka, Halfe
|
Yolsuz bir işe bulunan sudan gerekçe
|
Yolsuz veya emeksiz elde edilen şey
|
Yolsuzca veya zorla elde edilen mal
|
Yolsuzluk Yaparak
|
Yönlendirme, Yön Verme, Kılavuzluk Etme
|
Yönlü bir eksen üzerinde bir noktanın, başlangıç noktasına olan uzaklığının cebirsel değeri. Bir noktanın uzaydaki yerini bulmaya yarayan ana çizgilerden yatay olanı,koordinat
|
Yönlü bir eksen üzerinde bir noktanın, başlangıç noktasına olan uzaklığının
|
Yüksek, Uzak Veya Geçilmesi Güç Bir Yerin Öte Yanına Geçmek
|