azap duymak
|
vicdan azabı çekmek (duymak)
|
(birine) sempati duymak (beslemek)
|
güven duymak (beslemek)
|
kuşku beslemek (duymak)
|
saygı duymak (beslemek)
|
(bir kimseye, bir şeye) ihtiyaç duymak
|
bir (sağ) elinin verdiğini öbür (sol) elin duymasın (görmesin)
|
(bir şeyi) içinde duymak
|
ruhu (bile) duymamak
|