kes parmağını çık pazara, em (merhem, ilaç) buyuran çok olur
|
kulaktan burun yakın, kardeşten karın yakın
|
kusur bulmak
|
müsaade etmek (buyurmak)
|
nasihat istersen tembele iş buyur
|
ne buyrulur
|
ok meydanında buhurdan yakmak
|
orasına burasına
|
ölümle burun buruna gelmek
|
sel gider kum kalır, kişi ettiğini bulur
|