avurdu avurduna geçmek
|
bir sıçrarsın çekirge, iki sıçrarsın çekirge, sonunda yakalanırsın çekirge (üçüncüsünde avucuma düşersin çekirge)
|
(birini) avucunun içinde tutmak
|
çocuk mu avutuyorsun (kandırıyorsun)
|
eceli gelen (yaklaşan) köpek cami (mescit) duvarına (avlusuna) siyer (işer)
|
elinde avucunda nesi varsa
|
koy avucuma, koyayım avucuna
|
(parayı) avucuna saymak
|
ayağının tozunu silmeden
|
ayı sevdiği yavrusunu hırpalar
|