(bir şeye) kulak vermek
|
(birini) bir pula satmak
|
(birinin) kulağını bükmek
|
(birinin) kulağını çekmek
|
(birinin) kulağını çınlatmak
|
(birinin) kulağının zarı patlamak
|
bula bula bunu (onu, bir şeyi, birini) bulmak
|
buldum bilemedim, bildim bulamadım
|
iki kulak bir dil için
|
kul kullanan, bir gözünü kör, bir kulağını sağır etmeli
|