düğün olur iki kişiye, kaygısı düşer deli komşuya
|
düt demeye dudak gerek (ister)
|
el yumruğu yemeyen kendi yumruğunu değirmen taşı sanır
|
eldeki yara, yarasıza duvar deliği
|
eşeğin kuyruğunu kalabalıkta kesme; kimi uzun der, kimi kısa
|
ettiği hayır, ürküttüğü kurbağaya değmemek
|
ez de suyunu iç
|
geçmişe mazi, yenmişe kuzu derler
|
gön yufka yerinden delinir
|
gördün deli, savul geri!
|